Hasarın sigortacıya geç ihbarı
Y A R G I T A Y 17. HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
2011/5718 2011/7073
"Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, sürücünün aracı anahtarı üzerinde çalışır vaziyette bırakarak markete gittiği sırada aracın kimliği belirsiz kişilerce çalındığını, araç bedelinin sigortalıya ödenmediğini belirterek ...... TL tazminatın olay tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, olayın üzerinden 13 ay geçtikten sonra ihbar ediliğini, TTK.292. maddesi gereğince sigortalının zararını talep edemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı sigortalının olay tarihiden sonra sigorta şirketine telefon ile ihbar ettiğini belirtmiş ise de ispat edemediği,ihbar mükellefiyetini yerine getirmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, sigortalı tarafından davalı sigortaya geç ihbarda bulunulmuş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. TTK.nun 1282. maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı yasanın 1281. maddesine göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın da sigortacı tarafından kanıtlanması gerekir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartları'nın A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
Bunun yanında Kasko Sigortası Genel Şartları'nın B.1.5nci maddesine göre, sigortalı, sigortacının isteği üzerine rizikonun gerçekleşmesi nedenlerini ayrıntılı şekilde belirlemeye, zarar miktarı ile delilleri saptamaya ve rücu hakkının kullanılmasına yararlı bilgi ve belgeleri gecikmeksizin sigortacıya vermekle yükümlüdür. İhbar yükümlülüğünün gereği gibi yerine getirilmemesi durumunda müeyyidesi genel şartlarda düzenlenmemiş rizikonun teminat dışında kaldığı haller arasında da sayılmamıştır. Bu durumda, konuyu genel olarak düzenleyen TTK.nun 1292. maddesinin son fıkrasına göre uygulama yapılması zorunlu olup, buna göre, ihbar yükümlülüğünün kasden yerine getirilmemesi durumunda sigortalının haklarını zayi edeceği, kusurunun bulunması halinde ağırlığına göre sigortacının ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekmektedir.
Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının B.1.1 maddesinde öngörülen (5) günlük ihbar süresi, Dairemizin yerleşmiş uygulaması nedeniyle hak düşürücü süre değildir. Rizikonun süresinde ihbar edilmemiş olması sigortacıyı tazminatı ödeme yükümlülüğünden kurtarmaz sadece zarar geç ihbar nedeniyle artmışsa artan kısımdan sigortacı sorumlu tutulamaz.
Somut olayda davacı aracın çalınmasından sonra ilgili mercilere başvuru yapmış, olayla ilgi soruşturma açılmıştır. Bu hale göre rizikonun kasten geç ihbar edildiği davalı sigorta şirketi tarafından somut delillerle kanıtlanması gerektiğinden ve bu hususta somut delil sunulmadığından geç ihbar tek başına davanın reddini gerektirmez. Mahkemece işin esasına girilerek tarafların delilleri toplanıp sonunca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. "(Av. Kamil ÖZBASAN arşivinden)
Yargıtay Karar Arşivi