ANA SAYFA |
CİF Satış-Sigorta menfaati şartı
YARGITAY ONBİRİNCİ HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
2005/14602 2007/1295
Taraflar arasında görülen davada Kadıköy Asliye 4. Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14.07.2005 tarih ve 2004/.. – 2005/.. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla , dava dosyası için Tetkik Hakimi S.Ç. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar , duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup , incelendikten sonra işin gereği görüşülüp , düşünüldü.
Davacı vekili , müvekkiline taşıma rizikoların karşı sigortalı konteyner emtiasının davalıların taşıyıcısı ve taşıma sorumluluk sigortacısı oldukları taşıma sırasında hasarlandığını , müvekkilinin satıcı-sigortalısına 22.250.297.062.-TL. ödediğini ileri sürerek , bu meblağın faizle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri , davanın reddini istemiştir.
Mahkemece , dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre , satım sözleşmesi gereğince teslimin CİF – Almanya esaslı ve mal mukabili ödeme şeklinde olduğu , malların Almanya’da çekincesiz olarak alıcıya teslim edildiği , malları alan alıcı firmanın malik olarak hasardan zarar gördüğü , satıcı – sigortalının varlığında zarar meydana gelmediği , dolayısıyla davacının halefiyetinin gerekçe olmadığı gerekçesiyle , davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı , davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava taşıma sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı , satıcı – sigortalının mal bedelini alıcıdan tahsil edemediğini , bu nedenle sigortalısına ödeme yaptığını , halefiyetin doğduğunu ileri sürerek bu davacıyı açmıştır. Hükme esas bilirkişi raporunda raporun da , taşıma sonucunda alıcının , malı çekincesiz teslim aldığı , alıcının teslim olmakla maliki olduğu emtianın bedelini ödeme borcunun doğduğu , davacının , selefi sigortalının alıcıdan mal bedelini aldığına yada almadığına ilişkin bir kanıt getiremediği , bu durumda satıcı – sigortalının mal bedelini teslim alamamasına dayalı zararın varlığının kanıtlanmadığı , buna bağlı olarak davacının kanıtlanamayan zarara dayalı yaptığı ödeme nedeniyle halefiyetin gerçekte olmadığı sonucuna varılmış , mahkemece de , davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Oysa , davacının sigortalısı satıcı ile dava dışı alıcı arasında yapılan satıma konu emtianın varma yerinde davalılardan taşıyıcı E. Ltd. Şti. tarafından teslimi koşulu ile alıcı alıcının mal bedelini satıcıya ödemesi şeklinde yapıldığı çekişmesiz olan satımın , CİF satım olmadığı dolayısıyla i satıcının malları taşıtırken sigortalatmakta menfaati olduğu kuşkusuzdur.
Taşımanın başında CIF satıl koşulları gerçekleşmediğinden , satıcının malları sigortalatmakta menfaati bulunduğu , dolayısıyla davacı sigortacının halefiyet hakkının doğduğu anlaşılmaktadır. Davacının sigortasının mal bedelini alıcıdan gerçekte almasına rağmen sonrasında almadığını bildirip i sigortacısı davacıdan sigorta bedelini tahsil etmesi suretiyle sigortalının nedensiz zenginleşmesinin gerçekleşip gerçekleşmediği , davacının halefiyet hakkının varlığı yada yokluğunu belirleyecek bir husus değildir.
Bu durumda , mahkemenin , davacının sigortalısının alıcıdan mükerrer olarak para alıp almadığı olasılını tartışmadan , davanın esasına girilmesi , CMR 30 ncu maddesi çerçevesinde davanın ele alıp , bu madde uyarınca davalılardan taşıyıcı lehine dolayısıyla onun taşıma sorumluluk sigortacısı diğer davalı lehine karine oluşup oluşmadığı üzerinde durularak , bu karinenin aksini ortaya koyacak delilleri varsa davacıdan istenip , değerlendirilmesi sonucuna göre karar verilmesi gerekirken , eksik incelmeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle , davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA , ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesinde, 05.02.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay Karar Arşivi